13 Kasım 1918 tarihinde 55 parçalık düşman donanması imparatorluğun başkentine İstanbul boğazına demirlemişken boğazdan geçen ufacık bir gemide ufacık bir adam kendinden gayet emin bir şekilde boğazdan daha mavi gözlerini düşman gemilerine dikip şöyle diyordu “geldikleri gibi giderler.”
Devrimler tarihin lokomotifidir. Der Karl Marx belki de bu sözünü en haklı kılan devrim M. Kemalin önderliğinde Türk ulusu tarafından gerçekleştirilmiştir. Tarihin akışına ters bir yönde tarihe yön veren ve yeniden yazan bir devrim. Batılı ulusların asırlardır kovaladıkları fırsat hiç bu kadar yakın olmamıştı beklide. Beklide türk ulusu hiç bu kadar sahipsiz bırakılmamıştı. Ata dede yurdundan sürülen hakaretlere tacizlere hatta tecavüzlere uğrayan koca ulus gözünü kulağını İstanbul’dan gelecek bir işarete çevirmişken tam bağrından bir kez daha hançerlenmiş ve İzmir işgal edilmişti. Bıçağın yarası her gün daha da derine inmekte hasta adam yaralanmış adeta can çekişmekteydi.
Fakat her seferinde küllerinden doğan; yine yeniden büyük bir inatla var olan bu ulus şayak kalpaklı adamın nasıl ve nereden geleceğini bilmeden güzel günlerin geleceğine inanıyordu. Düşmanın köyleri bucakları yakmasına inat her köşede her ocakta her insanın düşlerinde bir umut ışığı yakılıyor adeta akla ve bilme meydan okunuyordu. Yokluk varlıkla; kağnı kamyonla; et ve kemik çelikle çarpışıyordu. Bir ulus tek tek genç yaşlı kadın erkek ölüyor. Öldükçe büyüyor ve güçleniyordu. Her doğan gün umudu; her umut gücü her güç güneşi zapt etmenin arzusunu peşinden getiriyordu. Dünya durmuş bir ufacık karaya; bir garip Anadolu kenti Ankara’ya; Ankara ise şayak kalpaklı adama bakıyordu. Ve büyük bir istençle güneş her gün önce bize doğuyordu.
Kimileri inanmasada zafer kazanılmış önce lozanla sonra cumhuriyetle taçlandırılmıştı. Bugünse geçmişini unutmuş tarih düşkünleri, damat Feritler ve ali kemaller her tarafı sarmış. Ve aziz memleketimi satmaktan tarihini yalanlamaktan yana çalışmaktadırlar. Burada sizlerin yani cumhuriyetimin gerçek kurucusu Ulu Önder M. Kemalin silah arkadaşları münevver Türk kadınları ve benimde mensubu olduğum Ulu Önder M. Kemalin Türk Cumhuriyetini, Türk istiklalini emanet ettiği asil Türk gençliği önünde gazi paşaya söz veriyorum. Bu memleketin üzerindeki her fabrikayı her tersaneyi her limanı her bankayı ve karış karış her toprağı canım pahasına da olsa geriye alacağım.
EY ULU ATAM YA İZİNDE YÜRÜRÜZ YA YOLUNDA ÖLÜRÜZ.
ATATÜRKÜN İlke ve İnkalaplarına Sadık kalacagımıza ve koruyacagımıza; Bursa Nutkundaki emre uyacagımıza; Cumhurıyetimze Sahip Cıkacagımıza And İceriz
ATATÜRK GENCLİGİ
Bütün konular: 5 Bütün postalar: 9 Bütün kullanıcılar: 15 Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse